By The Sea / Hayatın Kıyısında

 

Yönetmen: ANGELİNA JOLİE PİTT

Senarist: ANGELİNA JOLİE PİTT

Oyuncular: Angelina Jolie Pitt, Brad Pitt

Süre: 132 dk.

 

Angelina'nın yönetmenliğini ve senaristliğini bir arada yaptığı ikinci film By The Sea, Fransız filmleri havasında durgun ve yavaş, hikaye tadında ilerliyor. Aksiyon tutkunlarının sıkılacağı bir film, ki şimdiden film hakkında "sıkıcı" yorumları etrafta dolanmaya başladı ve imdb puanı da çok düşük geldi. Vampirli, labirentli oyunlu teenage filmlerinin imdb'den çok yüksek puanlar alabildiğini düşünürsek Angelina'nın By The Sea filminin puanının düşüklüğüne pek takılmamak gerek bence.

 

 Artık aksiyona yenik düşmüş sinemanın unutulmaya direnen, seyircisi az film tarzlarını çekmekte ısrarlı Angelina. Bu da onu izleyicisi için daha da değerli kılıyor. İlk iki filmi Kan ve Bal Ülkesinde ve Unbroken da bundan farklı değildi. Aksiyon değil durağan, ama aksiyondan sıkılmışlar için özlenen sahneler.

 

Film iki saat on iki dakika sürüyor ve Angelina ve Brad'i bir arada izlemeye iki saat bile yetmiyor. Durağan ilerleyen filme rağmen Angelina ve Brad'in oyunculuğunu izlemek söz konusu olunca o iki saat uzunluğunu fark ettirmeden geçiyor.

 

Filmde bazen Fransızca bazen İngilizce konuşuluyor. Film bir Fransızca şarkı eşliğinde başlıyor. Gerçekten tipik bir Fransız havası var filmde.

 

Konu olarak romantik dram kategorisinde değerlendirilse de ben filmde gerildim de. Angelina'nın rolü Vanessa insanı oldukça geren psikolojik buhranları olan bir kadındı. Filmin türüne psikolojik gerilim de eklenebilir.

 

Film Vintage sevenlerin de ayrıca hoşuna gidecektir. Görüntüler, giyim stili vintage havası hissettiriyor ki zaten filmin konusu 1970'lerin Fransasındaki bir çifti (Angelina jolie-Vanessa & Brad Pitt-Roland) anlatıyor.

 

imdb puanı: 5,5

ÖLÜMCÜL TAKİP / SURVİVOR

 

 

Yönetmen: James McTeigue

Senaryo: Philip Shelby

Oyuncular: Milla Jovovich, Pierce Brosnan

Süresi: 96 Dakika

Vizyon Yılı: 5 Haziran 2015 (Amerika ve Türkiye'de)

 

"11 Eylül saldırısından bu yana Amerika Kolluk Kuvvetleri yalnızca New York'da 53 terörist saldırısının önüne geçmiştir."

 

Eğer Ajan Salt'u izlediyseniz ve sevdiyseniz o filmin bir sınıf üstü bir aksiyonu bulacaksınız bu filmde. İmdb puanı düşük olsa da, sıkmayan ve her saniyesi heyecanlı ilerleyen bir film. Ajan Salt'u hatırlatan bir ilerleyişi var. Suçluyu ortaya çıkarmaya çalışırken şüpheli durumuna düşen bir kadın ajan (Milla Jovovich) ve kaçış takip üzerine kurulu hızlı tempoda bir aksiyon. Bir kadının ön planda olduğu bir aksiyon filmi arıyorsanız Ölümcül Takip size göre. 

 

Film, Amerika'da 1 milyon insanın ölümüne sebep olacak bir terörist saldırısının önlenmesini konu alıyor. Başroldeki terörist James Bond'dan tanıdığımız Pierce Brosnan bir suikastçı rolüyle filmde. 

Pierce Brosnan

imdb puanı:  5,5

 

BİRDMAN / CAHİLLİĞİN UNUTULMAYAN ERDEMİ, BİR KARA MİZAH...

Yönetmen: Alejandro Gonzales İnarritu

Senaryo: Alejandro Gonzales İnarritu, Nicolas Giacobone, Alexander Dinelaris, Armando Bo

Oyuncular: Michael Keaton, Edward Norton, Naomi Watts, Emma Stone

Süresi: 119 dakika

Vizyon yılı: 27 Şubat 2015 (Türkiye)

Gişe rekortmeni filmlere bakacak olursak çoğunluk için sinema; kan, hız ve aksiyon. Hızlı ve Öfkeli gibi filmler her ilde vizyona girerken Still Alice gibi filmlerin Türkiye'de sadece 4 ilde (İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa) vizyona girmesine alışkın ve bu durumdan şikayetçidir azınlıkta kalan gerçek sinema seyircisi. Eğer aksiyon, pornografi, kan aramıyorsanız; gerçek sanat arıyorsanız sinema, beklentilerinizi karşılamaz. Yılda sayılı film çıkar sinemanın bir sanat olduğunu size hissettirebilecek, onlar da muhtemelen şehrinizde vizyona girmez, eğer 4 büyük şehirden birinde yaşamıyorsanız. Sinemayı yakından takip eden sinema seyircisi eminim ki bu durumun farkındadır.
 
Birdman de bunlardan biriydi. Sinemanın sanat olduğunu hissettiren bir film olduğu için ilgi çekmedi seyirciler tarafından. Fakat hak ettiği değeri Oscar'da gördü. 87.Oscar en iyi film ödülünü almasına rağmen ülkemizde hemen hemen hiçbir şehirde vizyona girmedi. Bu durumun nedenini Birdman filminin kendisinde geçen şu replik tam olarak anlatıyor aslında:
"İnsanlara istediklerini ver. Eski tipte, apokaliptik bir porno. Birdman: Anka Kuşu Yükseliyor. Lahmacun suratlı oyun manyakları altına dolduracak. Dünya çapında bir milyarlık gişe garanti.  Kemikler zangır zangır. Gürültü, patırtı, feryat figan. Şu insanların gözlerine bir bak. Gözleri nasıl da ışıldıyor. Bu boka bayılıyorlar. Kana ve aksiyona bayılıyorlar. Felsefe parçalayan, bunaltıcı laga luga konuşmalara değil."
 
spoilerlı tanıtım:







 Birdman bir süper kahraman. Onu canlandıran aktör ise aradan 20 yıl geçmesine rağmen Birdman olarak anılıyor. Karakter üzerine yapışıp kalmış. Farklı roller ile tiyatroda oyunculuk yönetmenlik ve senaristlik yapmasına rağmen gerçek adını Birdman'in önüne taşıyamamış. Parasız kalmış batmakta olan bir aktör. Birdman ile o kadar bütünleşmiş ki kafasının içinde sesler duyuyor, Birdman onunla sık sık konuşuyor "biz" diyerek. Yani bir oyuncu bir rolle bütünleştiğinde artık o rolün kendisi oluyor, ne kadar çabalarsa çabalasın bu durumdan kurtulamıyor. Bir oyuncunun dramı var karşımızda. 
 
Öyle ki artık farklı roller yapmaya çalıştığı halde Hollywood'u yönlendirecek kadar etkili bir eleştirmenin ağzından şu sözleri duyuyor: 
"Yarınki açılıştan sonra gelmiş geçmiş en kötü eleştiriyi yayınlayacağım. Çünkü senden ve
temsil ettiğin herkesten nefret ediyorum. Burnu havada, bencil, şımarık çocuklar. Gerçek sanat yapmaya kalkışamayacak kadar bile eğitimsiz, tecrübesiz ve hazırlıksızlar. Birbirlerine çizgi filmler ve pornografi için ödül dağıtıp duruyorlar. Değerini hafta sonlarına göre ölçüyorlar." 
Eleştirmen de sözlerinde çok haklı olsa da seyirciler gibi hala Birdman'de kalmış ve henüz izlemediği tiyatro oyunu hakkında bu sözleri söylüyor.
 
Ve zamanında Birdman'i canlandıran aktör tiyatrodaki yeni rolünde insanlara istediğini veriyor: Kan! Ancak o zaman eski popüleritesini kazanabiliyor. Ama filmin sonunda anladığımız ve işin dram tarafı ise; sorun popüleritesini yeniden kazanması mıymış ki? 

 O hala aynı psikolojide. Tuvaletteyken bile kafasındaki ses, o rol hala kendiyle; Birdman. O pencereyi açtığında uçabilecek bir süper kahraman kafasında. Pencereyi açıyor ve ...
 
imdn puanı: 7,9

MAD MAX FURY ROAD VE FALLOUT BENZERLİKLERİ

Mad Max Fury Road, öncesini bilmem ama bir serinin son filmi. İlk filmi 1979 yapımı, bu yüzden yeni jenerasyonun bilmemesi muhtemel olan bir film serisinin yenisi. 
 
Fallout, o da bir seri. O da Mad Max serisi kadar eski, köklü ve popüler. Bir video oyunu serisi. Eşi benzeri olmayan kalitede bir rpg (rol playing game). 
 
Fallout severlerin ilgisini çekecek olan haber ise; Mad Max Fury Road ile Fallout'un büyük benzerlikleri. Zaten duyduğum bir söylentiye göre Fallout'un birçok teması (örneğin; biker glasses gibi) Mad Max'den esinlenilmiş. Eğer bir fallout oyuncusuysanız, bu filmi izlemekten de zevk alacaksınız.

Fallout ve Mad Max Benzerlikleri:

1) BİKER GLASSES



Mad Max Fury Road'da Biker Glasses



Fallout'da Biker Glasses

 



 


 








 

 
 

2) FALLOUT'DAKİ RAİDERLAR İLE MAD MAX'DEKİ ÇILGIN TİPLER
Hemen hemen tek farkları raiderların arabasız, Mad Max'dekilerin arabalı konvoy halinde hareket etmesi. Geri kalan çılgın saldırış şekilleri aynı ve tipler benzer.  


Mad Max Konvoy

 





Fallout Raiderlar

 

 

  3) SONU GELMİŞ, ÇÖLLEŞMİŞ BİR DÜNYA 


Mad Max'den bir sahne

 






Fallout'dan bir sahne