25 Ocak 2015 Pazar

DERİN KABUS / AS ABOVE SO BELOW

paris, korku filmi 
 Yönetmen: John Erick Dowdle
Senaryo: Drew Dowdle, John Erick Dowdle
Oyuncular: Perdita Weeks, Ben Feldman, Edwin Hodge
Vizyon Yılı:12 Eylül 2014 (Türkiye)
Babasının araştırmalarını devam ettirmek üzere felsefe taşını arayan arkeolog bir genç kadın başrolde. Bir arkadaşını yanına alarak, felsefe taşını bulmak üzere paris'de bulunan bir yer altı şehrine inmeye gidiyor. Gitmesi gereken yere giriş izinli değil ve nasıl ulaşacağını bilmiyor. Orda tanıştığı bir grup genç ise yer altı şehrinin duvarlarına graffiti yapan çeteleşmiş, yer altı şehrinde bir dönem yaşamış gençler. Onlarla "orada altın var" diyerek yer altı şehrine gitmek üzere anlaşıyor.
 
Grupça yer altı şehrine inen gençler mısır tuzaklarıyla ve gizemlerle dolu bir ortama düşüyorlar. Girdikleri yer altı kapısının birinin üzerinde "Buraya girerken bütün umutlarınızı geride bırakın" yazıyor ve ardından arkeolog genç kadın "Cehennem kapısında da bunun yazdığını söylerler" dedikten sonra, başka çıkış yolu olmadığı için mecburen girdikleri kapının ardından cehennemi çağrıştıran, insanı oldukça geren ortam başlıyor filmde. Cehennem korkusu hissettirilmeye çalışılmış bir film.  

mısır laneti, korku, arkeoloji, film
Derin Kabus
Film başında arkeolog genç kadının kaskındaki kamera çekimiyle başlıyor ve filmin büyük bir bölümünün çekimleri bu şekilde. Rec çekimiyle çekilmiş filmleri sevenlerin arşivine dahil edebileceği bir film.
 
Bir küçük ayrıntı ise; filmde baş karakterlerden birinin Türkiye göndermeleri. Arkadaşına ; "senin yüzünden hapishaneye düştüm. Hem de Türkiye'de!" diyen Fransız bir karakter koyarken filme, Türk sinema seyircisinin rahatsız olacağını düşünmemiş veya umursamamış senarist muhtemelen ve içindeki ırkçılığı filme yansıtmış.
 
Film sıkıcı değil, eğer korku filmi seviyorsanız keyiflenmekle birlikte gerileceğiniz ve ani sahnelerle irkileceğiniz bir ortalama yapım.
 
imdb puanı:6,1


20 Ocak 2015 Salı

Uyuşturucu Alınca Süper Kahramana Dönüşen LUCY?!

İzle, Scarlett 
Yönetmen: Luc Besson
Senaryo: Luc Besson
Oyuncular: Scarlett Johansson, Morgan Freeman, Pierre Del Rio
Vizyon Yılı: 8 Ağustos 2014 (Türkiye Vizyonu)
Başrolde beğenilen bir kadın oyuncuyu oynatırsanız film her türlü tutarın örneği bir film. Senaryosu artık geçerliliğini yitirmiş bir bilimsel iddianın üzerine kurulu: beynimizin yüzde 10'unu kullanıyoruz, hepsini kullanabilsek eşyaları uçurup kaşıkları bükebiliriz kadar basit ve alıştığımız bir ütopyayı ana konu edinmişler ve bilimkurgudan çok aksiyon ve fantastik yönleri ağır basan bir film ortaya çıkarmışlar. 
 
Filmin başrolünde Scarlett Johansson kadar beğenilen bir aktris oynamasaydı, kesinlikle bu kadar sansasyonel olamayacak bir film. 
 
Uyuşturucu mafyası, Lucy'nin bağırsaklarına torbanın içinde CPH4 maddesinin sentetik halini bırakıyor ve tekme yiyen Lucy'nin içinde patlayan torbadan CPH4, kanına karışıyor ve Lucy beyninin fazlasını kullanabilir hale geliyor. 
cph4, sentetik
Lucy'de sentetik CPH4
Film boyunca uyuşturucu mafyasından kaçışıyla, silahların ateşlenmesiyle oldukça ucuz aksiyon var. Bilimkurguya yönelik tarafı ise beyninin tamamını kullanabilir hale gelen ve ortadan kaybolan Lucy'nin polisin cep telefonuna attığı "ben her yerdeyim" mesajı. "Beynimizin tamamını kullanabilsek zamanın kendisi olurduk veya biz zaten zamanız her şey zamandan ibaret, varlığın özü zaman" mesajı verilmeye çalışılmış gibi. Çünkü Lucy'nin verdiği örnek bunu anlatıyordu, yolda giden bir arabanın hızlandırılmış görüntüsünü gösterdiği sahnede şöyle diyordu: 
 
"Yolda hızla giden bir arabayı kameraya çekin. Görüntüyü son dereceye kadar hızlandırırsanız araba yok olur. 
Öyleyse varlığına dair elimizde ne kanıt var? 
Zaman, varlığını yasallaştırır. Zaman, tek gerçek ölçü birimidir. 
Maddenin varoluşuna kanıt olur.
Zaman olmadan biz var olmayız. 
Zaman birleştiricidir."

 
Bir interstellar izledikten sonra oldukça hafif kalacak, fantastik ve aksiyon ögeleri daha ağır basan bir bilim kurgu filmi olsa da izlerken sıkmıyor, akıcı ilerliyor Lucy. Ancak özenebilecek yaşlarda bir gence veya çocuğa izletilmemesi gereken bir film. "Uyuşturucu içersen bir süper kahramana dönüşürsün" denmek istenmiş gibi bir konusu var. Bu yüzden de oldukça itici.
 
imdp puanı: 6,4


19 Ocak 2015 Pazartesi

Zamanda Yolculuk Mümkün Olsaydı... Bir Zaman Bilimkurgusu: PREDESTINATION

bilimkurgu zaman 
 Yönetmen: Michael Spierig, Peter Spierig
Senaryo: Michael Spierig, Peter Spierig
Oyuncular: Ethan Hawke, Sarah Snook, Noah Taylor
Vizyon Yılı: 28 Ağustos 2014 (Avustralya), Türkiye'de vizyona girmedi.
 
Zaman üzerine bir bilim kurgu filmi Predestination. Konuşmalarla başlayıp devam ederken, "bilim kurgu bunun neresinde?" diye düşündürürken filmin ortalarına doğru bilim kurguya giriyor. Yine de başlardaki konuşmayla, karakterin yaşantısını hikaye edasında anlatımıyla geçen sahneler de sıkıcı değil, farklı ve ilgi çekici bir hikaye.
bar, predestination
John, hikayesini anlatırken
Zaman kavramı bilim kurgu filmlerinde hep en büyük güç gibi gösterilir, Predestination'da ise kader, zamanın üstünde bir güç olarak gösterilmiş. Zamanı kontrol de edebilsen, geriye veya ileriye gidip değiştirme imkanı da bulsan kaderini değiştiremezsin. Bir şekilde döngü döner ve kaderin ne ise o yine olur anlayışı hakim filmde.
Bir diğer bakış açısıyla da; zaman makinası hayali, ütopyası bulunan bir insansanız, bunun hayali kurulacak güzel bir durum olmadığını, ne denli büyük karmaşıklığa yol açabileceğini fark ettiriyor film. 
   
Sizi şaşırtıcak ve ne olduğu hakkında kafanızı karıştıracak bir film. Eğer izledikten sonra anlamadığınız kısımlar varsa bu yazının gerisini okuyun, ancak filmi henüz izlemediyseniz gerisini okumanızı önermediğim SPOİLERLI İNCELEMESİ:
 
 




cinsiyet değişimi, film
Erkek ve kadın rolüyle Sarah Snook
Filmde Sarah Snook'u hem erkek hem kadın rolüyle izledik: Barmenle konuşan John ve John'un cinsiyet değişiminden önceki kadın hali; Jane. Filmdeki bütün karakterler, kimin kim olduğu kafa karıştırıcı bir hal alıyordu. Bu hal insana zaman kavramının da ne kadar karmaşık ve anlatılamaz olduğunu hissettirmeyi başarıyordu. İşte zaman böyle anlatılır dedirtecek kadar başarılı bir zaman bilimkurgusuydu. 
 
Bara gelen adam John, eskiden bir kadındı; Jane. Kadın olduğu zamanlar bir adama aşık olmuş ve ondan bebeği olmuştu ve bebeği bir adam tarafından kaçırılmıştı. Barda bu geçmiş yaşantısını, sevdiği adamı ve bebeğini anlattığı zamansal ajan barmen, onu zamanda geriye götürdüğünde, John eski kadın hali Jane ile karşılaşıyordu ve aşık oluyorlardı. Yani aslında geçmişinde aşık olduğu o adam Jane'in kendisiydi, kendinden bir çocuğu olmuştu. Çocuğunu kaçıran barmen de John'un kendisiydi. John'un yüzü yandığından sonra ameliyatla değişim geçirdiği haliydi barmen. Barmenin yaşlanmış hali ise Fizzle bombacısıydı. Yani aslında Jane de John da Barmen de Bombacı da aynı kişiydi. Filmin başında barmenin dediği gibi: " Tavuk mu yumurtadan çıkar? Yoksa yumurta mı tavuktan çıkar?"
 
 
Zamanın kendisi kadar karmaşık bir filmdi.
 
imdb puanı: 7,5

17 Ocak 2015 Cumartesi

20 Şubat'ta 6 İyi Film Birden Geliyor!

Gone Girl ve İnterstellar'dan sonra kaliteli film isteyen sinema seyircisini memnun edecek bir film hala gelmemişken, 20 Şubat'ta bu yılki Oscar'a ve Altın Küre'ye de aday olmuş filmlerin de arasında bulunduğu 6 film birden ülkemizde vizyona girecek. Sinema severlerin kaçırmaması gereken bir vizyon ayının başlangıcı olacak 20 Şubat, vizyona girecek filmler ise şöyle:

MOMMY   
gay yönetmen

Xavier Dolan yönetmenliğindeki Mommy yine Xavier Dolan'ın tarzını bozmuyor. Başrolde yine bir oğlan çocuğu ve annesi. Bir röportajında; "ben de bekar bir anneyle büyüdüm ve sanırım çektiğim filmlerde bunu savunmaya çalışıyorum" diyen Xavier Dolan, Mommy'de de yine bizlere bir anne ile oğlun olayını izlettirecek. Xavier Dolan'ın filmlerinin merak edilmesinin kendine has tarzı dışındaki bir diğer yanı ise; eşcinsel bir genç yönetmen olması ve filmlerinde Lgbt temalarına sık sık yer vermesi. 
 
INTO THE WOODS

johnny depp 

 

22 Şubat'ta gerçekleştirilecek 87.Oscar Ödüllerinde "en iyi yardımcı kadın oyuncu" ve "en iyi kostüm" dallarında aday olan İnto The Woods, Disney yapımı bir müzikal komedi.  İki büyük oyuncu başrolde: Johnny Depp ve Meryl Streep. Meryl Streep'i Mrs. Dalloway rolünden hatırlarsınız.

  Film üç masal kahramanını birden içeriyor: Rapunzel, Kırmızı Başlıklı Kız, ve Sindirella.
 
BİG EYES
tim burton 
Filmin merakla beklenilmesinin sebebi : Tim Burton. Başarılı filmler ortaya çıkaran ve yine kendine has bir tarzı olan yönetmenlerden olan Tim Burton'un yeni filmi Big Eyes. Bu yılki Oscar Ödüllerine hiçbir dalda aday olamadı ancak Ancak bu yılki Altın Küre Ödüllerinde "en iyi kadın oyuncu" ödülünü filmdeki performansıyla Amy Adams aldı.
 
THE IMITATION GAME
2014 
Bir biyografi filmi. Film 2.Dünya Savaşı sırasında Almanların şifreli haberleşmelerinin kodlarını çözen Alan Turing'in Nazileri durdurma başarısını anlatıyor. Oscar Ödüllerinde "en iyi film" "en iyi yönetmen" başta olmak üzere 8 dalda Oscar adayı oldu.
 
AMERİCAN SNİPER
savaş filmi, asker filmi 
Clint Eastwood yönetmenliğindeki filmde Bahriye Komandoları'na katılan ve Irak'ta 150'den fazla insanın ölümüne sebep olan Chris Kyle (1974-2013) isimli askerin kariyeri ve yaşadıkları anlatılıyor. Film 6 dalda Oscar adaylığı almış bulunuyor.
 
UNBROKEN
savaş filmi, asker filmi 
Angelina Jolie'nin ikinci yönetmenlik filmi olan Unbroken hakkında uzun bilgiye ve fragmanına bu linkten ulaşabilirsiniz: http://sinemadvdde.blogspot.com.tr/2014/11/angelina-jolie-yonetmenliginde-yeni-bir.html

15 Ocak 2015 Perşembe

87. OSCAR ADAYLARI AÇIKLANDI!

 tam liste oscar adayları 
22 Şubat'da sahiplerini bulacak 87. Oscar ödüllerinin aday listesi açıklandı: 

En iyi film: 

"American Sniper"
"Birdman"
"Boyhood"
"The Grand Budapest Hotel"
"The Imitation Game"
"Selma"
"The Theory of Everything"
"Whiplash"


En iyi yönetmen:   

Wes Anderson, "The Grand Budapest Hotel"
Alejandro González Iñárritu, "Birdman"
Richard Linklater, "Boyhood"
Bennett Miller, “Foxcatcher”
Morten Tyldum, "The Imitation Game"


En iyi kadın oyuncu: 

Marion Cotillard, “Two Days, One Night”
Felicity Jones, "The Theory of Everything"
Julianne Moore, "Still Alice"
Rosamund Pike, "Gone Girl"
Reese Witherspoon, "Wild"

oscar adaylar
En İyi Kadın Oyuncu Adayı: Rosemund  Pike


En iyi erkek oyuncu: 

Steve Carell, "Foxcatcher"
Bradley Cooper, “American Sniper”
Benedict Cumberbatch, "The Imitation Game"
Michael Keaton, "Birdman"
Eddie Redmayne, "The Theory of Everything"


En iyi yardımcı kadın oyuncu:

Patricia Arquette, "Boyhood"
Laura Dern, “Wild”
Keira Knightley, "The Imitation Game"
Emma Stone, "Birdman"
Meryl Streep, "Into the Woods"

 

En iyi uyarlama senaryo:
 


Paul Thomas Anderson, “Inherent Vice”
Damien Chazelle, "Whiplash"
Jason Hall, “American Sniper”
Anthony McCarten, "The Theory of Everything"
Graham Moore, "The Imitation Game"


En iyi orjinal senaryo:

Wes Anderson ve Hugo Guinness, "The Grand Budapest Hotel"
Dan Futterman ve E. Max Frye, "Foxcatcher"
Dan Gilroy, "Nightcrawler"
Alejandro González Iñárritu, Nicolás Giacobone, Alexander Dinelaris ve Armando Bo, "Birdman"
Richard Linklater, "Boyhood"
 

En iyi yabancı dilde film:

"Leviathan"
"Ida"
"Tangerines"
“Timbuktu”
"Wild Tales"


En iyi belgesel:

"Cıtızenfour"
“Finding Vivian Maier”
"Last Days in Vietnam"
“The Salt in the Earth”
"Virunga”


En iyi animasyon:

"Big Hero 6"
"The Boxtrolls"
"How to Train Your Dragon 2"
“Song of the Sea”
"The Tale of The Princess Kaguya"


En iyi kurgu:

"American Sniper"
"Boyhood"
“The Grand Budapest Hotel”
"The Imitation Game"
"Whiplash"
 


En iyi şarkı:


"Everything is Awesome" - "The LEGO Movie" (Shawn Patterson)
"Glory" - "Selma" (Common ve John Legend)
"Grateful" -  "Beyond the Lights" (Diane Warren)
"I’m Not Gonna Miss You" -  "Glen Campbell: I'll Be Me" Glen Campbell)
"Lost Stars" - "Begin Again" (Gregg Alexander, Danielle Brisebois, Nick Lashley ve Nick Southwood)


En iyi film müziği:

Alexandre Desplat, "The Grand Budapest Hotel"
Alexandre Desplat, "The Imitation Game"
Johann Johannsson, "The Theory of Everything"
Gary Yershon, “Mr. Turner”
Hans Zimmer, "Interstellar"

  

 EN İYİ FİLM MÜZİĞİ ADAYI HANS ZİMMER, İNTERSTELLAR'A HEYECAN KATAN MÜZİKLERİYLE (YUKARDA), BU YILKİ OSCAR'I KESİNLİKLE HAK EDİYOR.
 
En iyi görüntü yönetmenliği:
R
oger Deakins, "Unbroken"
Emmanuel Lubezki, "Birdman"
Dick Pope, "Mr. Turner"
Robert Yeoman, "The Grand Budapest Hotel"
Lukasz Zal ve Ryszard Lenczewski, “Ida”


En iyi kostüm tasarımı:

"The Grand Budapest Hotel"
“Inherent Vice”
"Into the Woods"
"Maleficent" 
"Mr. Turner"


ödüllü kostüm tasarımı
En İyi Kostüm Tasarımı Adayı: Maleficent
  En iyi ses kurgusu:

"American Sniper"
“Birdman”
"The Hobbit: The Battle of the Five Armies"
"Interstellar"
"Unbroken"

En iyi ses miksajı:

"American Sniper"
"Birdman"
“Interstellar”
"Unbroken"
“Whiplash”


En iyi görsel efekt:

Captain America
"Dawn of the Planet of the Apes"
"Guardians of the Galaxy"
"Interstellar"
"X-Men: Days of Future Past"