2015 OSCAR ÖDÜL TÖRENİNE ESCİNSEL SUNUCU



Soldaki 2015 Oscar'ı sunacak Neil P.Harris

87. Oscar Ödül Törenini 22 Şubat 2015 tarihinde izleyeceğiz. Henüz Adaylar açıklanmadı ancak sunucu belli oldu:  Neil Patrick Harris. 
Neil Patrick Harris, 2007 yılında eşcinselliğini açıklamış bir oyuncu. İtalya'da evlendiği partneri David Burtka ile ilişkisini taşıyıcı bir anneden evlat edindikleri ikiz bebekleriyle sürdürüyor.

Oscar gibi Dünyaca ünlü ödül törenlerine eşcinsel sunucular seçilmesi lgbt bireyler adına büyük bir destek ve Oscar'a karşı daha çok sempati uyandırıyor. 
 
Oscar Ödül Törenine kadar olan süreç ise şu şekilde açıklandı: 

8 Kasım 2014 – Governors ödüllerinin verilmesi

3 Aralık 2014 – Film bilgilerinin ve müziklerinin gönderilmesi

29 Aralık 2014 – Oylamanın başlaması

8 Ocak 2015 – Oylamanın bitişi

15 Ocak 2015 – Oscar adaylarının duyurulması

2 Şubat 2015 – Oscar aday yemeği

6 Şubat 2015 – Final oylamanın başlangıcı

7 Şubat 2015 – Bilimsel ve teknik ödülleri

17 Şubat 2015 – Final oylamanın bitişi

22 Şubat 2015 – Ödül töreninin başlaması.

OSCAR İCİN İDDİALI BİR FİLM: GONE GİRL / KAYIP KIZ

 

Yönetmen: David Fincher

Senaryo: Gillian Flynn

Oyuncular: Ben Affleck, Rosamund Pike, SelaWard

Vizyon Tarihi: 10 Ekim 2014

Üç saate yakın süren, ancak orjinalliği, farklılığı ve vermek istediği mesajı ustaca bir kurguyla anlatmasıyla izlemeye kesinlikle değecek bir David Fincher Filmi. Uzun süre bestseller kategorisinde kalmış bir romandan filme uyarlama. Gerilim, gizem filmi. 

 

Filmi ikinci yarısına kadar tahmin yürüterek izleyeceksiniz kayıp kızın kayboluşu hakkında ve ikinci yarının başında cevabı göreceksiniz. Filmin mesaj verdiği ana tema ise evlilik üzerine.

 

Uzun süredir vizyonu meşgul eden düz anlatımlı, sıradan sinemalardan sıkıldıysanız, zekice bir kuyguyla anlatmak istediğini anlatan bir film ve Oscar'ı alır dedirtecek derecede iyi bir oyunculuk (Rosamun Pike) izlemek istiyorsanız kaçırmamanız gereken bir film.  

CSI adlı ünlü polisiye dizisinden tanıdığımız Sela Ward da oyuncular arasında.

Sela Ward & Ben Affleck

 

 

 

Burdan sonra yazacaklarım spoilera girecek, filmi henüz izlemeyenlerin okumamasını öneririm.

 

!SPOİLER! :

 

 

  

Film tam bir Femme Fatale Hikayesi. Başroldeki Amy, çocukluğundan bu yana hikayeler uydurmaya ve insanlara hayatını sahte bir rolle sunmaya alışmış bir kadın. Köpeği olmadığı halde köpeği olduğunu resmetmesi gibi sahte bir çocukluk yarattığı hikayelerle, "Muhteşem Amy" adında çok çok ünlü bir karakter haline gelmiş.

 

Amazing Amy



İleride evlilik hayatı yolunda gitmediğinde de bu rolü evlilik hayatında uyguluyor. Yine insanlarda hayranlık uyandırıcı bir sahte yaşam sunuyor yaptıklarıyla. Senarist ve aynı zamanda kitabın yazarı olan Gillian Flynn'ın hakkını yememek lazım, son derece başarılı bir yazar, adeta bir femme fatale kahramanı haline gelebilecek bir kadın karakter yaratmış. 
 
Filmin ana teması aslında oldukça basit; "Evlilikler çevreye mutlu görünmek için yapılınılan bir rolden ibarettir" ama oldukça ustaca bir kurguyla sinemaya yakışır şekilde anlatılmış.
Evliliğin başlarında Amy kocasına "Biz asla o çiftlerden olmayacağız. Kocasını değiştirilmesi eğitilmesi gereken bir maymun olarak gören ve yanında şık bir erkek taşımak için evlenen bir kadın" gibi bir söz söylüyor. Kocası Nick ise "Ya da karısını atlatılması gereken bir trafik polisi olarak gören bir adam" diye tamamlıyor.
 
Ancak sonraları Amy kocası tarafından ilgisiz bırakılan, sadece seks için kullanılan, hatta onu bile ayaküstü yapıp giden bir kocası olan, bir de üstüne aldatılan bir kadın haline geliyor. Aldatıldığını da gözleriyle görüyor, hem de kocasına kendisinin aldığı bardan çıkarken. Parasız kalan kocası için bir bar bile almışken, kocasının kendisini o barda aldattığını gören bir kadın Amy. Tanıştığı bir kadına bu olayı "beni öptüğü gibi onu öptü; önce dudağına dokunarak" diye anlatan incinmiş ve öfkelenmiş bir kadın.
 
Feminist ruhlu bir kadın olarak bu filmi izlerseniz Amy'nin tarafında olacağınız kaçınılmaz. Nick karısının öldüğünü sanarken, herkes amy'nin yasını tutarken, karısını aldattığı 20li yaşlardaki sevgilisiyle sevişen bir adam. Karısının kayboluşunun ilk günü için "onu evde görmediğimde rahatladım" diyen bir adam. Karısını sevmediği halde, bardan dolayı para kaynağı olarak gördüğü için boşanmamış bir adam. Bu yüzden bir kadın olarak Amy'e hak vermemek elde değil, belki izleyen bir erkek farklı düşünebilir, ama Amy öfkelenmek için sağlam sebepleri olan bir kadındı.  Kendisini öldürüp bunu kocasının yaptığı izlenimini vermek isteyecek kadar seven, ayrılacağımıza ikimiz de ölelim ama önce kocam yaptığı hataların cezasını da çeksin suçlanarak diye düşünen bir kadın. Kocasının boşanacağını söyleyeceği gün, "gidip biraz düşün evliliğimizi" diyerek onu dışarı yolluyor ve kurmaca cinayet planını uygulamaya başlıyor evde; devrilen masa, yere kanını döküp silmesi...

 Bir de Amy'nin şöyle bir diyaloğu vardı filmde, feminist ruhlu kadınların hoşuna gidecek bir replikti: "Cool girl. Erkekler için belirleyici tek bir iltifat vardır değil mi? Bu kız havalı. Erkekler için havalı kız olmak demek; ateşli, zeki, komik, futbola bayılan, pis şakalar , video oyunları, ucuz biralar, üçlü gruplar ve anal seks seven bir kız olmak. Havalı kızlar seksidir. Havalı kız asla kızmaz, kırılmaz, sadece sevgi dolu bir şekilde gülümser ve erkeği ne isterse onu yapar. Devam et. Beni düşünmeden." 
 
 "Oysa bunu denedim havalı bir kız olmak için onun istediği herşeyi yapmaya hazırdım".  
   
Ayrıca Amy'nin eski sevgilisinin kendisine tecavüz ettiği izlenimini verip öldürdüğü sahneler Rosamund Pike'ın oyunculuğunun en zirve yaptığı sahnelerdi. Elbisesine vişne suyu döktükten sonra ağlayarak kendini cam kapıya atışı gerçekten acılı bir kadın izlenimi verdi. 
 
Bunca kurgu yapmış  zekada bir kadın nasıl tvde kocasının karımı seviyorum lafına inanıp döndü diye düşünenler olabilir, ancak böyle düşünüyorsanız kaçırdığınız bir ayrıntı var; Amy kocasının rol yaptığını biliyordu, ancak evliliğin zaten rol olduğunu düşünüyordu. geri döndüğünde kocasına yine tvdeki gibi davran, görevini yap demişti. yani koca rolünü oyna. Evlilik budur demişti. 
 
Tehlike oluşturacak derecede aşık bir kadının hikayesiydi aslında. Kocasının sen bir katilsin adam öldürdün sözleri üzerine; "Çünkü senin çaresiz olduğunu gördüm. Televizyonda izledim yardımıma ihtiyacın vardı. Senin için kim adam öldürür ki?" demesi aşkının ürkütücü boyutunu gösteriyordu.





IF I STAY / EGER YASARSAM

 

Yönetmen: R.J Cutler

Senaryo: Shauna Gross, Gayle  Forman

Oyuncular:  Chloe Grace Moretz, Jamie Blackley, Mireille Enos

Vizyon Tarihi: 19 Eylül 2014 (Türkiye)

Romandan uyarlama filmlerden If i stay. Bir teenage filmi. Ölümle yaşam arasında kalan bir ruhun mücadelesi, aşk, hayatta yapılan seçimlerin bir başka şeyin kaybedilişi oluşu vurgulanmış filmde.

 

Bir klasik müzik tutkunu ve çello çalan genç kızla, rock müzik tutkunu gitar çalan erkeğin aşkı. Başlarda aralarındaki müziksel kültür farklılığı kız için sorun oluştursa da sonradan sevgilisine uyum sağlamak için çabalıyor.  

 

Çello tutkusu, New York'daki ünlü bir sanat okuluna başvurmasına neden oluyor ve gidip çello kariyeri için büyük bir adım atmakla, kalıp sevgilisinin yanında olmak arasında seçim yapmak zorunda kalıyor.

 

Bir gün ailesiyle yola giderken kaza geçiriyorlar ve kızın ruhu yaşamla ölüm arasında kalıyor. Kendi bedeninin başında hastanede beklerken, geçmiş anılarına gelgitler ile sevgilisi olan çocukla tanışmasını yaşadıklarını izletiyor bize film. Ve hastanede onu ziyaret eden arkadaşları ,dedesi, sevgilisiyle birlikte yaşamakla ölüm arasında vereceği kararı.

 

Tek başına izlemek için sıkıcı olabilecek bir film, ancak sevgiliyle birlikte vakit geçirmek için izlenebilir. Büyük beklentilere girmeyip, vakit geçirmek amaçlı izlenecek türden.

 

İmdb Puanı:  7,1

Filmin Öne Çıkan Repliği: "Uzak bir ilişkiyi kolay mı sanıyorsun? Tıpkı bir hayaletle çıkmak gibi."